Hava Durumu

Yapay zekâ üzerine çarpıcı tespitler!

Yazının Giriş Tarihi: 16.05.2025 08:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.05.2025 08:10

Geçmiş yıllarda “One minute” olayıyla gündemimize giren Davos buluşmalarına eskisi kadar ilgili değiliz ama orada geleceğimizi şekillendirecek birçok konu gündem oluyor.

Tartışılıyor.

Afrika sıcaklarını aratmayan siyasi atmosferimizin kaldırdığı toz bulutu arasından dünyayı izlemeye çalışanlar arasında yer alan bir arkadaşımız, Çınar Lisesi mezunları grubumuzda dikkat çekici bir not paylaşmış.

Sapiens ve Homo Deus kitaplarıyla öne çıkan Tarihçi / Yazar Yuval Noah Harari, artık herkesin cep telefonları vasıtasıyla içinde olduğu yapay zekânın geleceği nasıl şekillendireceğini anlatmış.

Biyoloji ve verinin bugünkü bilişim kapasitesiyle bir araya geldiğinde yakın gelecekte doğurabileceği benzersiz tehlikelere dikkat çekmiş.

Açıkçası tespitleri yapay zekâ ve teknolojinin geldiği noktayı irdeleyenler açısından sürpriz değil ama ürkütücü.

Harari, “Muhtemelen Homo Sapiens türünün son örnekleriyiz” diyor.

Muhakeme gücüne sahip robotlar gelecekte insanın üstlendiği her şeyi rahatlıkla yapacak duruma gelecekler.

Eskiden yüzlerce, binlerce işçinin yaptığı işler bugün endüstri-4.0(Karanlık fabrika) ile tarif edilen süreçle farklı bir noktaya evrilmedi mi?

İşsizlik her geçen gün artmıyor mu?

Kaldı ki teknoloji ve yapay zekâda sürekli bir gelişim söz konusu.

Sağlık alanında yapay zekâ ile varılan nokta da bunu işaret etmiyor mu?

Harari, “Önümüzdeki dönemde bedenimizi ve zihnimizi yeniden inşa etmenin yollarını bulacağız” da diyor.

Burada veriye dikkat çekiyor.

Verinin 21. Yüzyılın ekonomisinde yeni bir ürüne dönüşeceğini söylüyor.

Şu notu da çok önemli:

“Tekstil, otomobiller ya da silahlar değil; bedenler ve zihinler geliştireceğiz.”

Devamında ise “Yaşamın neye dönüşeceğini veriyi yönetenler belirleyecek” diyor.

“Veriyi kontrol edenler sadece insanlığın değil, yaşamın geleceğini tanımlayacak” da diyor.

Verinin dünyanın en önemli varlığı haline geleceğini vurgulayan Tarihçi / Yazar Yuval Noah Harari,

“Veri dünyanın en önemli varlığı haline gelecek.

Geçmişte bunun karşılığı araziydi.

Ancak bu çok küçük, kısıtlı bir zümreye aitti.

Endüstri çağında makinelerin önemi arazinin değerini geride bıraktı.

Çok sayıda makinanın az sayıda insanın hizmetine girmesi insanlar arasında sınıfları doğurdu. Sermaye ve işçi sınıfı böyle doğdu.

Bugün ise veri, makinaların yerini alıyor.

Ve aynı şekilde verinin kontrolü az sayıda insanın eline geçerse insanlık sınıflara değil, farklı türlere ayrılacak” notlarını geleceğe düşüyor.

Ufuk açıcı, aynı zamanda ürkütücü notlar ileten Harari, “Bugün insanların çoğu, ‘veri’ denince ne satın aldığı, hangi linke tıkladığını düşünüyor ancak esas önemli olan biyolojik veriler.

Hack edilecek tek şeyin bilgisayarlar olduğunu sanıyorlar ancak beden çok daha büyük bir hedef.

Asıl hedef beyindir.

Ülkem İsrail, Batı Şeria’da dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir takip sistemi inşa ediyor. İnsanların her anlamda her adımını kontrol etmeye çalışıyor.

Çin, Kuzey Kore ve ABD de öyle” diyor.

Anlatılan, tartışılanlar ortada.

Türkiye anlatılan bu geleceğin neresinde?

Politik açmazlar içinde çırpınan Türkiye, veri ve teknoloji konusunda çağın içinde yer alabilecek mi?

Büyük Atatürk, 20. Yüzyılda bilimi işaret ediyor.

“Bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin” diyor.

Bugün nerdeyiz!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.