Okul günleri gelip çattı yine…
8 Eylül okulların açılış tarihi ama bazı özel okullar lise ve ortaokul son sınıf öğrencilerini erken kampa aldılar bile…
Bir iki hafta önceden okula çağırıp derslere başlayanlar var.
Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda ne yapıyor acaba?
Okul zilinin çalmasına az bir süre kala veliler, bir yandan okul masraflarını hesap ederken, bir yandan da çocuklarının iyi bir eğitim alması için okul arayışının son aşamasındalar.
Çocuklarını özel okullara gönderemeyen ama mevcut okulundan da memnun olmayan veliler, daha iyi bir eğitim için çırpınıyorlar.
Kendileri için yollar arıyorlar.
Devlet okulları arasında eğitimiyle öne çıkan okullara çocuklarını yazdırabilmek için bütün gayretlerini ortaya koyuyorlar.
Kimileri bunu başarıyor da…
Birçoğu ise nitelikli devlet okullarına çocuğunu yazdırma konusunda başarılı olamamanın ıstırabını yaşıyor.

Anlıyorum onları.
Bizim zamanımızda devlet okullarının karşısında ezik kalan özel okullar olurdu.
Zaten sayıları da birkaç taneydi.
Onlar da nitelikli öğrencilerin değil, haylaz, tembel, okuma ihtimali bulunmayan ama imkânı olan ailelerin çocuklarına mecbur kalırlardı.
Zaman çok şeyi değiştirdi.
Ne yazık ki devlet okulları nitelikli yapısından uzaklaştı.
Uzaklaştırıldı.
Sıradanlaştı.
Hatta mevcut durum düşünüldüğünde sıradanlık bile önemli bir vasıf oldu.
Bu yüzden çocuklarının geleceğini iyi bir eğitimde gören ailelerin nitelikli devlet okullarına çocuklarını yazdırmak için şartları zorlamalarını anlayabiliyorum.
Hak da veriyorum.
Maalesef devlet okulları çocuklarımızın geleceğini aydınlatmada yeteri kadar ışık saçmıyor.
Haliyle aileler evlerinden çok uzaktaki nitelikli okulların kapısını zorluyorlar.
Çocuklarının saatler süren yolculuk yapmasını göze alıyorlar.
Zor, çileli bir yolculuk.
Değer mi?
Değer…