Hava Durumu

CHP Bursa: "Davutoğlu direnmeliydi"

CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir, Ahmet Davutoğlu’nun görevinden ayrılmak durumunda bırakılmasını eleştirerek; “4 Mayıs Saray Darbesi’ne Davutoğlu’nun açıkça direnmesi gerekirdi” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 06.05.2016 19:46
Haber Güncellenme Tarihi: 06.05.2016 19:46
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
CHP Bursa: "Davutoğlu direnmeliydi"
Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlık görevinden ayrılmak durumunda bırakılmasıyla ilgili olarak CHP İl Başkanı Şadi Özdemir basın toplantısı düzenledi.

CHP Bursa İl Başkanlığı Binası’nda gerçekleştirilen toplantıya CHP Bursa Milletvekilleri Lale Karabıyık ve Erkan Aydın’ın yanı sıra çok sayıda üye katıldı.

Özdemir toplantıya şu sözlerle başladı: “Sayın Ahmet Davutoğlu, AKP’nin 22 Mayıs 2016 tarihinde yapılacak Olağanüstü Kongresi’nde aday olmayacağını belirterek, genel başkanlık görevinden ayrıldığını açıkladı. Ancak basın toplantısında bunun kendi tercihi olmadığını da ifade etti. O zaman soru şu; kendi tercihi değilse hangi gerekçeyle Başbakanlıktan ayrıldı? Bu sorunun yanıtı verilmedi. İzin verirseniz bu sorunun yanıtını ben vereyim;17 Aralık 2012; dönemin Başbakanı şu ifadeyi kullandı. “Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır” dedi. Yani güçler ayrılığı ilkesini açıklıkla reddetti. Sonra devam etti 21 Mart 2015; Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, “Parlamenter sistem artık bekleme odasına girmiş bulunmaktadır” diye bir cümle kullandı ve bunu birkaç yerde ayrıca tekrar etti.” 

“DEMOKRASİNİN TEMEL KURALIDIR”

“Bu söylemler aslında sivil görünümlü bir darbenin, bir dikta yönetimi özleminin ayak sesleriydi” diyerek sözlerine devam eden İl Başkanı Şadi Özdemir; “Bunu defalarca ama defalarca dile getirdik. Geçen gün kaçak sarayda gerçekleşen görüşmeyle darbe fiilen gerçekleşti. Darbenin adı “4 Mayıs Saray Darbesi” dir. Şunu özellikle vurgulamak isterim ki, 4 Mayıs Saray Darbesi 28 Şubat Post-modern Darbesi’ni de aşan bir niteliğe sahiptir. 28 Şubat’ta rahmetli Erbakan Başbakanlıktan uzaklaştırılmıştı. 4 Mayıs Saray Darbesi’yle de Sayın Davutoğlu Başbakanlığı bırakmak zorunda kalmıştır. Bu darbenin, yani 4 Mayıs Saray Darbesi’nin 28 Şubat’tan farkı “Yol arkadaşım” dediği, “Dava arkadaşım” dediği bir kişi tarafından bu darbenin gerçekleştirilmiş olmasıdır. Sayın Davutoğlu Başbakan olarak iki kez seçimlere girmiş, 7 Haziran’da yüzde 40.87, 1 Kasım’da da yüzde 49,5 oranında oy almıştır. Başarılı bir sonuçtur. Yani parlamenter demokratik sistemin kuralları içinde Başbakanlık koltuğuna Sayın Davutoğlu oturmuştur. Bu bağlamda meşruluğu hiç tartışılmamıştır. Çünkü milli iradeye saygı demokrasinin temel kuralıdır” açıklamasında bulundu.

“DAVUTOĞLU’NUN DİRENMESİ GEREKİRDİ”

Ahmet Davutoğlu’nu Başbakanlık koltuğuna kendisinin de sıklıkla vurguladığı milli iradenin getirdiğini belirten Şadi Özdemir; “ Ancak Sayın Davutoğlu kendisine ve partisine oy veren 23 milyon 531 bin kişinin iradesiyle değil, bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kalmıştır. O bir kişi, 4 Mayıs’ta Saray Darbesi’ni gerçekleştiren kişidir. O bir kişi, ülkesinin demokrasisini değil, kendi dikta yönetimini düşünen ve planlayan kişidir. Sayın Davutoğlu, üzülerek ifade edeyim ki 4 Mayıs Saray Darbesi’ne boyun eğerek dikta yönetimine zemin hazırlamıştır. Oysa demokrasi adına doğru olan 23 milyon kişinin kendisine verdiği görevi savunmasıydı. Milli iradeye sahip çıkmasıydı. Bu koltuğa beni halk getirdi ancak halk götürür demesiydi. Yani 4 Mayıs Saray Darbesi’ne Davutoğlu’nun açıkça direnmesi gerekirdi” diye konuştu.

“DAVUTOĞLU’NU SAVUNMAK DA BİZE DÜŞTÜ”

“Şu kadere bakın ki, demokrasi adına Sayın Davutoğlu’nu savunmak da bize düştü” diyerek sözlerine devam eden Şadi Özdemir; “Türk siyasal tarihinde önemli bir yeri olan AKP’nin neredeyse bütün kadrolarının 4 Mayıs Saray Darbesi’ni kabullenmiş görünmeleri de demokrasimiz adına başka bir acı tablodur. Oysa demokrasilerde darbeler desteklenmez, darbelere direnilir. Bu halkın iradesine, yani milli iradeye de bağlılığın temel bir görevidir. Davutoğlu maalesef bunu yerine getirememiştir. 4 Mayıs Saray Darbesi’ni bir partinin iç meselesi olarak görmemek de gerekir. Bu darbe 64. hükümete karşı yapılmış bir darbedir. Bütün cumhuriyetçilerin, demokratların, aydınların, yani demokrasiden yana olan bütün vatanseverlerin darbeye direnmesi gereğin de ötesinde bir zorunluluktur. Bir dikta yönetiminin yasal zeminini hazırlamak için ülkenin meşru Başbakanına karşı 4 Mayıs Saray Darbesi’ni yapanlar şunu asla unutmasınlar: Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece asla amaçlarına ulaşamayacaklardır. Yaklaşık 150 yıllık bir parlamenter geçmişimizi bir diktatörün beklentilerine teslim etmeyeceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın darbecileri yeneceğiz, demokrasi kazanacak. Tarih de hep bunu böyle yazmıştır” açıklamasında bulundu. İl Başkanı Şadi Özdemir, 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilen Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı da ölüm yıldönümlerinde anarak; “Onlar anti-emperyalist bir mücadele veriyordu. Tam bağımsız Türkiye diyordu. Verdikleri mücadelenin önünde saygıyla eğiliyoruz” dedi.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.