O sapığa verilen ceza az bulunmuştu! Ancak...

Bu arada savcılığın, istismara uğrayan küçük çocuğun yeniden örselenmesini ve ikincil mağduriyetini yaşamaması için beyanını almadığı ifade edildi.

Yüreğir ilçesi Güzelevler Mahallesi'nde 10 Şubatta, düğün sırasında 4,5 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan Sedat Keser için adalet, hızlı bir şekilde tecelli etti. Tutuklanan Sedat Keser hakkında soruşturmayı yürüten Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Çocuk Suçları Soruşturma Bürosu, olaya ilişkin adli tıp kurumu ve tıp fakültesi raporları, tanık beyanları, olay tutanaklarını kapsayan tüm delilleri kısa sürede temin ederek Keser hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve cebir, tehdit veya hile kullanarak çocuğu cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesine dava açtı.

SAVCILIK VE MAHKEME HASSAS DAVRANDI

Olayı anlatması durumunda çocuğun yaşadıklarını hatırlayarak travma ve ikinci bir mağduriyet yaşayabileceğini dikkate alan savcılık, hassas davranarak tanıkların beyanları, doktor raporları, olay tutanağı ve sanığın emniyetteki ifadesi ile sorgusu sırasında Sulh Ceza Hakimliği'ne verdiği ifadesinde suçunu kabullenmesi nedeniyle mağdurun ifadesini almadı. Çocuğun örselenmesini engellemek için hassas davranan mahkeme heyeti de maruz kaldığı eylemleri algılama, anlama ve anlatma yeteneğinin olmaması da dikkate alarak duruşma salonuna getirilmesine gerek görmedi ve beyanını almadı.

TANIKLAR SEGBİSLE İFADE VERDİ

Güvenlik nedeniyle Adana Bölge Adliye Mahkemesinde görülen davada, Adana Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cumali Tülü iddia makamında yer aldı. Duruşmaya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan Sedat Keser, soruşturma aşamasında savcılık ve Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadeleri reddederek suçsuz olduğunu iddia etti. Tanıklar da SEGBİS aracılığıyla Antalyadan duruşmaya katılarak olaya ilişkin beyanlarını verdi.

'OLAYIN VAHŞİCE OLUŞU NEDENİYLE İNDİRİM UYGULANMASIN'

Duruşmada mütaalasını açıklayan Cumhuriyet Başsavcı Vekili ise, sanığın her iki suçtan cezalandırılmasını isterken, suçların işleniş biçimi, vahşice oluşu, işlenen suçların kendini savunamayacak durumdaki küçük mağdurenin hayatı boyunca kendisini etkileyecek mahiyette olmaları, meydana gelen zarar büyüklüğü nedenleriyle Türk Ceza Kanununda yazılı cezaların en üst sınırdan tayin edilmesini talep etti. Savcı ayrıca, failin eyleminin ağırlığı, toplumda infial ve gerginliğe neden olması ve kamu vicdanında yaratacağı rahatsızlık gibi hususların gözü önüne alınarak, kamuoyunda iyi hal indirimi olarak adlandırılan takdiri indirim nedenlerinin uygulanmamasını istedi.

SUÇA İLİŞKİN EN YÜKSEK CEZA

Mahkeme de, sanığı ilk celsede 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 30 yıl, 'Cebir, tehdit veya hile kullanarak çocuğu cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 21 yıl olmak üzere toplam 51 yıl hapis cezasına çarptırarak tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı. Verilen cezanın Türk Ceza Kanununda en üst sınırdan olduğu öğrenildi.