Mimarlar Odası Bursa'dan üyelerine 'Doğru İfade Teknikleri' eğitimi

Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, üyelerine sadece mesleki alanda değil kişisel gelişim anlamında da katkı sunmaya çalıştıklarını belirterek, doğru ifade teknikleri eğitimi ile özellikle iletişim alanında önemli bir konuyu gündeme getirdiklerini söyledi.

Seminerde eğitmen Zafer Polat Koyuncu da, doğru ifade tekniklerinin herkes için önemli olduğunu çünkü hangi sektörde olursa olsun insanların kendilerini doğru ifade edemedikleri zaman sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Kendilerini farklı yollarla ifade edenlerin kendilerini çok iyi yerlere getirdiklerine işaret eden Koyuncu, "Kendimizi doğru ifade edip, yansıtabiliyorsak öne geçiyoruz.  Bunun ön şartı da karşı tarafı doğru anlayabilmek. Profesyonel hayatta doğru ifade denildiğinde akılda iki ana konunun belirmesi gerekir. Bunlar; sözleyiş (İletişim) ve anlatım'dır (sunum)" dedi.Kendimizi ifade ederken kullandığımız dil kalıplarının da önemli olduğuna işaret eden Koyuncu, bu nedenle her dil kalıbının dikkatli seçilmesi gerektiğini vurguladı. Koyuncu, şöyle devam etti:

"Türk toplumu genellikle kendisini ve çevresini anlatırken olumsuz kodlar. Ancak zihnimizde neyi düşünür ve beynimize yerleştirirsek onu gerçekleştirme isteği doğuyor. Olumsuz dil kalıbı hayatımızı etkileyen kötü kodlamaların başında geliyor. İnsanların yüzde 95'i direkt emirlerden hoşlanmıyor. Öte yandan manipülasyon ve ikna etmenin yolları aynı olmasına rağmen manipülasyonda sadece bir taraf, iknada ise iki taraf da kazanır. Her birey parmak izi gibidir. Doğru analiz hayat kurtarır."

5 duyu organımızla dünyayı algıladığımızı, bu 5 duyu organımıza gelen milyonlarca uyarıcıyı bir filtreleme sisteminden süzüp, beynimize ilettiğimizi anlatan Koyuncu, "İlginç olan şu; aynı anda 7 veya 9 bilgi/uyarıcıyı yorumlayabiliyoruz. Bu uyarıların hangi duyu organımızdan geçerek bizim için fark yarattığı önemli. Bu uyarıcılar hangi duyu organımızdan baskın olarak geçiyorsa o yapıda bir davranış kalıbına büründürüyoruz kendimizi. Bu da bizim yaşam şeklimizi ciddi anlamda etkiliyor. Genel olarak insanlar 3 baskın karaktere ayrılıyor; görseller, dokunsallar ve işitseller. Bunlar da kendi içlerinde ayrılıyorlar. Görseller hayalperest ve lider olarak. Bu davranış kalıbındaki kişilerin zihni çok hızlı hareket eder, büyük resmi görürler. Büyük hayal güçleri vardır. Bu hayal gücü ile sahip olduğu yeteneği sonuçlandırabilirse lidere dönüşür. İlk başta detaylara çok fazla zaman ayırmak istemez. Önce sonuçtaki büyük resmi oluşturur, sonra alt detaylara bakmak ister. Dokunsallar hareketli (karınca) ve hareketsiz (ağustos böceği) olarak ikiye ayrılır. Ağırkanlı da olabilirler, çok hareketli de olabilirler. Her ikisi de rahatlığa odaklıdır. İşitseller de sanatçı ruhlular ve dijitaller olarak gruplandırılır. Sanatçı ruhlular için kurduğunuz her cümle önemlidir. Asla unutmaz söylediklerinizi. Dijitaller, daha çok mühendis ve mantık odaklı birisidir. Bir işe karar vermeden önce bütün detayları düşünür. Her şeyi mantık süzgecinden geçirir, asla ve asla hazır olmayan bir şeyi almaz. İşitsel dijital detay ister. Tüm bu unsurları göz önüne alarak öncelikle kendi keşfimizi doğru yapmalıyız. Yapınız her ne olursa olsun müşteriyi daha iyi anlayacak noktaya çevirmeniz gerekiyor. Karşı tarafı doğru analiz edip, onun müşteri olarak sizden beklentisini doğru yönlendirmeniz gerekiyor" diye konuştu.

Eğitimin sonunda günün anısına Başkan Rodoplu Şimşek, eğitmen Koyuncu'ya teşekkür plaketi takdim etti.