Rumların ruhu bile duymadı: İngiltere savaş uçaklarını Güney Kıbrıs'tan kaldırdı

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Hristodulidis, İran'ın İsrail'e yaptığı misilleme saldırısı sırasında İngiltere'nin Kıbrıs'taki "egemen" üslerinden kalkan savaş uçakları ile ilgili kendilerine önceden bilgi verilmediğini açıkladı.

İran ile İsrail arasındaki gerginlik nedeniyle bugün toplanan GKRY Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısının ardından basına açıklamalarda bulunan Rum Lider Hristodulidis, Güney Kıbrıs'ın Limasol kenti yakınlarında "egemen üs" statüsünde bulunan Akrotiri (Ağrotur) Hava Üssü'nden Kraliyet Hava Kuvvetlerine (RAF) ait savaş uçaklarının İran'ın insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzelerle düzenlediği saldırılarını engellemek üzere havalanması konusunda kendilerine önceden bilgi verilmediğini ifade ederek, GKRY Dışişleri Bakanı'nın daha sonra bu mesele ile ilgili olarak, İngiltere Dışişleri Bakanı ile irtibata geçtiğini aktardı.

Gazetecilerin, İngilizlerin üslerden yürüttüğü operasyonlar nedeniyle Kıbrıs'ın hedef alınma ihtimali olup olmadığı yönündeki sorularına ise Hristodulidis, şu şekilde yanıt verdi:

"Kıbrıs, hiçbir şekilde herhangi bir saldırıya ya da başka bir şeye müdahil değildir. Örneğin dün gece komşu ülkelerden Kıbrıs'a uçaklar geldi, elbette bugün ayrılacaklar, bazıları zaten ayrıldı. Ülkemiz pratikte birçok eyleme hiçbir şekilde müdahil değildir. Durumun tırmanmamasını umuyoruz ve bu tür yollarla, saldırgan faaliyetlerle, herhangi bir sorunun çözüleceğine inanmıyoruz."

GKRY Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos da toplantı sonrası basına yaptığı açıklamalarda, İngiltere Dışişleri Bakanı ile iletişime geçtiklerini, kendilerine operasyon başladığında bilgi verildiğini dile getirdi.

İngiltere'nin dün yaptığı eylemin niteliğine yönelik bazı açıklamaları bulunduğunu hatırlatan Kombos, İngiltere'nin açıklamaları ile ilgili yorumda bulunmayacağını bildirdi.

Kombos, üslerin egemen statüde olduğunu ve faaliyetlerinin Güney Kıbrıs'ın onayına tabi olmadığına işaret ederek, üslerden yapılan faaliyet ve eylemlerin Güney Kıbrıs'ın politikaları ile özdeşleştirilemeyeceğini savundu.