AK Partili Ünal: Siyasi açıdan doğru bulmuyorum

AK Partili Ünal, Dünya Gazeteciler Günü dolayısıyla parti genel merkezinde muhabirler ile sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Muhabirleri ve sorunlarını dinlemek için bir araya geldiklerini belirten Ünal, sohbet sırasında Türkiye gündemi ile ilgili soruları da yanıtladı. Ünal, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki egemenlik haklarının korunması ile ilgili mücadelede, içeriden birilerinin adeta Yunan tezlerini savunan bir dil kullandığını belirtti.

Libya'da Türkiye'nin haklarını korumak için büyük bir mücadele verdiklerini söyleyen Ünal, "Birileri çıkıp diyor ki 'Libya'da ne işimiz var?' Suriye'de Türkiye'nin sınır güvenliğini, toprak bütünlüğünü korumak için büyük bir mücadele veriyorsunuz. Birileri çıkıp diyor ki 'Suriye'de ne işimiz var?' Yine Azerbaycan'da 30 yıldır devam eden ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) işgali tescilleyen 4 tane kararına rağmen Azerbaycan orada bir mücadele veriyor. Birileri çıkıyor burada verilen mücadeleyi itibarsızlaştıracak ifadeler kullanıyor. Şimdi medya siyaset üstü meselelerde, bütün dünyada son derece dikkatli ve hassastır. Yani milli meselelerde ulusal çıkarların söz konusu olduğu meselelerde birtakım siyasi kaygılarla değil, ulusal çıkarların önde tutulduğu bir dil ve söylem kullanılır" dedi.

'MEDYA SAHİPLERİNE HAKSIZLIK VE HAKARET OLUR'

Terör örgütü PKK'nın Hatay'da orman yaktığını açıkladığında birilerinin çıkıp 'Hayır efendim, onlar yere izmarit bile atmazlar' dediğini ve bu durumun ciddi bir sorunun varlığına işaret ettiğini söyleyen Ünal, "Medya AK Parti'nin elinde' gibi bir ifade kullanmak her şeyden önce medya sahiplerine haksızlık ve hakaret olur. Şimdi eğer bir televizyon kanalı, bir gazete Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin çıkarlarını savunuyorsa AK Partili mi olmuş oluyor? Libya'da, Suriye'de Türkiye'nin ulusal çıkarlarını savunuyorsa AK Partili mi olmuş oluyor? Doğalgaz bulunmasından dolayı mutlu oluyorsa AK Partili mi olmuş oluyor? Türkiye'nin, bu milletin hayali olan Ayasofya'nın ibadete açılmasından mutlu oluyorsa AK Partili mi olmuş oluyor?" diye konuştu.

'MİLLİ MUHALEFET OLMASI GEREKİR'

"Bir ülkede tabii ki muhalefet olacak, fakat muhalefet olmak milli meselelerde mili muhalefet olmayı gerektirir" diyen Ünal, şöyle konuştu: "Milli muhalefet nedir? Siyasette rakibiniz, ama ulusal çıkarlarda müttefikiniz olan birlik ve beraberliğin oluşturulmasıdır. AK Parti kapsayıcı, kuşatıcı bir dil kullansın. Peki bugün hala referandumu meşru saymayan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini kabul etmeyen, bu ülkenin yönetildiği Külliye'ye 'saray' diyen ve 'saray rejimi' ifadesini ısrarla kullanan, meşruiyet tartışmalarını gündemden düşürmeyen ve kamuoyunun kendisini alternatif olarak bile görmediği bir muhalefet hangi pozisyonu ve umuduyla, sizce sürekli meşruiyet ve erken seçim tartışmalarını gündemde tutmak istiyor olabilir? Buradan bakıldığında genel bir değerlendirmeyle maalesef konu netlik kazanıyor."

'ASKIDA EKMEK SORUNLARI DEĞİL DAYANIŞMAYI GÖSTERİR'

Ünal, AK Parti Gençlik Kolları'nın hazırladığı 'Sen Kimsin' başlıklı klip ile ilgili bir soruya, "Son derece heyecanla, amatör bir ruh ve heyecanla hazırlanmış ve sosyal medyada kullanılan binlerce videodan bir tanesi. Gençlerin amatör ruh ve heyecanla hazırladıkları bu video üzerinden birileri maalesef hiç de hoş olmayan çirkin bir dil ve üslup kullandılar. Bunu da doğru bulmuyorum" şeklinde yanıt verdi.

MHP'nin 'Askıda Ekmek Kampanyası' ile ilgili CHP'nin eleştirilerini de değerlendiren Ünal, "Askıda ekmek meselesi, o ülkedeki sorunları sıkıntıları değil, o ülkedeki yardımlaşmayı, dayanışmayı, paylaşmayı gösterir. Geçtiğimiz yıllarda, yanlış hatırlamıyorsam Hollanda'da bir bahçe duvarına asılmış askıda elmaları 'medeniyet budur işte' diye haber yapanların, bugün askıda ekmekten yoksulluk çıkarmaları ve Türkiye ile ilgili bir sorun olarak bunu öne çıkarmaları kendi dezenformasyon anlayışlarının da bir sonucu" dedi.

Son dönemde yapılan anket çalışmalarında vatandaşların muhalefet ile ilgili görüşünü gösterdiğini dile getiren Ünal, "Bütün anketlerde muhalefetin iktidar olma gibi bir gücü ve ekonomiyi, hükümeti idare etmek gibi bir gücü olmadığı ve 'sorunları çözerse AK Parti çözer' yaklaşımının olduğunu açık bir şekilde görüyoruz. Bu bir alternatifsizliğin sonucu mu demiştiniz. Evet, Türk toplumu ne CHP'yi ne İYİ Parti'yi ne de diğer Millet İttifakı'nın unsuru olan partileri alternatif olarak görmüyor ve burada bir dizayn çalışması da açık ve net bir şekilde gözüküyor" diye konuştu.

'OPERASYON DEMEK KENDİ KRİZLERİNİ GÖRMEZDEN GELMEKTİR'

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ın katıldığı televizyon programında partisinin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu hakkındaki sözleriyle başlayan tartışmalarla ile ilgili görüşünü de açıklayan Ünal, şunları kaydetti:
"İYİ Parti yöneticilerinin kendi içlerindeki bir sorunu bir operasyon olarak değerlendirip, kendi krizlerini örtmeye çalışmalarını açıkçası siyasi açıdan doğru bulmuyorum. Çünkü yüzleşmediğiniz her şey büyük bir kriz olarak size geri döner. Dolayısıyla kendi içlerinde yaşadıkları bir krizi kendilerine yapılmış bir operasyon olarak değerlendirmeleri, kendi krizlerini görmezden gelmek ve artık çuvala sığmayan mızrağı kapatmaya çalışmak anlamına geliyor bir taraftan da."

Ünal, AK Parti'de il kongrelerinin maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edilerek ve sadece delegelerin katılımı sağlanarak yapıldığını vurgulayarak "Biz kurallara son derece dikkat ediyoruz. Kongrelerde herhangi bir şekilde ikram ya da benzeri temas sağlayacak, mesafeyi ortadan kaldıracak herhangi bir şeyin olmaması için yüksek bir hassasiyet gösteriyoruz. Bu hafta sonu Kayseri ve Malatya kongrelerimiz var. Önümüzdeki süreçte kongrelerimizi tamamlayacağız. Teşkilat Başkanlığımız, sanırım aralık ayı gibi il kongrelerini bitirmeyi düşünüyor. İl kongrelerinin bitiminden sonra da hızlıca büyük kongrenin hazırlıkları başlayacak. Gidişata göre aralık ayında il kongreleri bittiğinde ondan sonraki 3 ay içerisinde de muhtemel büyük kongremizi bir sıkıntı olmazsa inşallah gerçekleştiririz. İstanbul, Ankara kongrelerimizin tarihi belli değil" ifadesini kullandı.