Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kimin adayı olduğu bilinmesin diye...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

Denizli 24 Haziran'da yüzde 50 ile Cumhur İttifakı'na oyunu verdi ve bir numara yaptı. Biz Denizli'nin potansiyelinin daha çok olduğunu düşünüyoruz. Denizli'nin şimdi de 31 Mart'ta Cumhur İttifakı'na vereceği destekle tüm Türkiye'ye örnek olmasını istiyoruz.

KİMİN ADAYI OLDUĞU BİLİNMESİN DİYE...

Şu anda Cumhur İttifakı'nın karşısında zillet ittifakı var. Peki bunun içinde kimler var? CHP, PKK terör örgütünün siyasi temsilcisi olan HDP, bunun yanında adı İYİ Parti olan İP var. Bir de Saadet var. Ankara'da çok enteresandır zillet ittifakı adayının resimleri var ama resimlerinin altında CHP ve HDP'nin logosu yok. Niye biliyor musunuz? Aday bilinsin ama kimin adayı olduğu bilinmesin diye bunu yapıyorlar. Benim milletim terör örgütü destekçilerine oy vermez. 31 Mart'ta bu ittifaka bir Osmanlı tokadı yakışır.

31 MART SADECE BİR BELEDİYE SEÇİMİ DEĞİL

Cumhur İttifakı'nın zaferi bir tarihtir. 31 Mart'ta Denizli kendinden bekleneni yapacaktır. Denizli'de inşallah bu sefer rekor kıracağız. Birlik beraberlik içinde olup çok çalışmamız gerekiyor. AK Parti ve MHP'ye gönül vermiş kardeşlerime herkese diyorum ki; bir olun, beraber olun, diri olun, kardeşliğinize gölge düşürmeyin ve hep birlikte Türkiye olun. Çalmadık kapı, halini hatırını sormadığımız hiç kimse bırakmamalıyız. 31 Mart'ın sadece bir belediye değil beka seçimi olduğunu, 2023 hedeflerine ulaşmak için kritik olduğunu her bir vatandaşımıza izah etmeliyiz.

Sevgili Denizlililer siyaset gönülleri fethetme sanatıdır. Siyasetçi ülkeye kazandırdıkları ile konuşur. Seçimler, siyasetçinin millete hesap verdiği dönemdir. Biz şimdiye kadar 14 kez sizlerin karşısına çıktık. Milletimizin onay ve icazeti ile yolumuza devam ettik. AK Parti'nin rotasını şimdiye kadar sizler çizdiniz. 17 yılda Türkiye'nin kazanımlarında sizin de katkınız bulunuyor. İhracatımızı 170 milyar dolara beraber çıkardık.

'TÜRKİYE'NİN BAŞBAKANI SİZ DEĞİLSİNİZ' BENİM

Türkiye'de vesayet sistemini 2010 ve 2017'deki halkoylaması ile beraber kaldırdık. Medyanın Başbakan belirlediği o günleri hep beraber geride bıraktık. IMF kapılarında sürünmüyor muyduk?

Göreve geldiğimizde IMF'ye borcumuz 23,5 milyar dolardı. IMF Başkanı ile Davos'ta konuşuyoruz. Kendisine 'Türkiye'nin başbakanı siz değilsiniz' benim dedim. Sen verdiğin parayı tahsille görevlisin dedim. Paranı alıyor musun, alıyorsun. Gerisine karışma, Türkiye'yi ben idare edeceğim dedim. O IMF'nin başından çekti gitti. Bay Kemal bunlar IMF kapısına gider diyor. O CHP'nin işi. Siz gittiniz IMF'nin kapısına. Sizin borçlandığınız borçları biz sildik.

Bir zamanlar ekonomiyi teslim ettiğiniz soyadı Derviş olan bir zat vardı. Şimdi nerede, kayıp yok. Onu gönderenlerin yanında, ABD'de. Döviz rezervlerimiz 136 milyar dolara kadar çıktı. Şimdi 100 milyar dolar civarında. Yükselecek inşallah.

31 MART'TAN SONRA MASAYA OTURACAĞIZ

Geçenlerde patates soğan muhabbeti yaptılar. Bu oyunu bozarız dedik. Tanzim satışlarını kurduk. Bu iş 31 Mart'a kadar düzeldi, düzeldi. Zaten yarı yarıya düştü. 31 Mart'tan sonra TESKOMB ve TESK gibi kuruluşlarla masaya oturacağız. En ücra köşelerdeki marketlere varıncaya kadar bu satışları yapacağız. Gerekirse ürün çeşitlerini artıracağız. erekirse ürün çeşitliliğini de arttıracağız. Biz sömürü düzenlerine aracı olamayız. Vatandaşını sömürenlerle beraber olamayız. Benim alanım ekonomi ve özel sektörden gelmiş birisiyim. Kim buna serbest piyasa ekonomisi diyorsa gelsin küllahıma anlatsın.

TERÖRİSTLERLE BERABER YÜRÜYORLAR

Cumhuriyet mitingleri üzerinden darbe çığırtkanlığı yaptılar. Gezi olayları, çukur eylemleri, 17-25 Aralık, 15 Temmuz darbe girişimini beraber püskürttük. O gece hepiniz meydanlardaydınız ancak bir kişi meydanlarda değildi. Meğerse Bay Kemal FETÖ'cülerin nezaretinde tankların arasından Bakırköy Belediyesi'ne gitmiş. Utanmadan "benim de haberim olsaydı gelirdim" diyor. Milyonlar meydanlara dökülmüş, "haberim olsaydı gelirdim" diyor. Akşam yalan sabah iftira, Bay Kemal deyince tanımı bu. Buna artık gereken dersi vermeniz lazım. Teröristlerle, HDP ile beraber yürüyorlar.

BUNLARIN İŞİ YOLSUZLUK, YASAK, YOKSULLUK...

İzmir'de körfez pislikten geçilmiyor. İzmir gibi bir şehrimize yakışıyor mu? Susuzdu bir zamanlar. Suyu da ben getirdim. Bunları özellikle CHP'ye gönül veren kişilere söylüyorum. Sizlere içinizden birini Nihat Zeybekçi'yi gönderiyorum.

Denizli devraldığımızda berbattı. Pırıl pırıl bir şehir haline getirdik. Şimdi sıra İzmir'de. Bunlar belediye işinden anlamaz, belediyecilik bizim işimiz. Bunların işi 3Y; yolsuzluk, yasak, yoksulluk...

ŞİMDİ KUYRUK FIRSATÇILARA DERS VERME KUYRUĞU...

Eskiden yağ kuyruklarını bilirsiniz. Benzin kuyruklarını bilirsiniz. Ekmek kuyruklarını bilirsiniz. İktidarda CHP vardı, SHP vardı. Şimdi kuyruk varlık kuyruğu, fırsatçılara ders verme kuyruğu... Benim vatandaşım oralardan yüzde 50 daha ucuz sebzesini alıyor.

Bu ülkeyi tapulu mülkü gibi gören lobiler para musluklarının kesilmesinden rahatsız oluyor. Dik duruşumuzdan hazımsızlık duyuyorlar. Uzun yıllar Türkiye'ye direktif verenler bizim bağımsız hareket etmemizden rahatsızlık duyuyor. Teröristlerin inlerine girdik. Hala peşlerindeyiz. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Benim milletimin huzurunu kaçıranları biz huzursuz edeceğiz. Yaz aylarındaki ekonomik suikast girişimi de devlet ve milletin dayanışmasıyla aştık. Bizi döviz kuru üzerinden sindirmeye çalışanlar amaçlarına ulaşamadılar.

CHP'NİN BAŞINDAKİ ZAT TEK BİR KELİME DAHİ ETMİYOR

Kandil'deki terör elebaşıları HDP ile beraber CHP'ye de seçim danışmanlığı yapıyor. Örgütün meclisteki temsilcileri "Batı'da AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz" diye açıklama yapıyor. Bundan hiçbir CHP yöneticisi rahatsızlık duymuyor. CHP'nin başındaki zat tek bir kelime dahi etmiyor.