Denetimcilerin yargılanması başladı

Mustafakemalpaşa'da 2009 yılı Aralık ayında meydana gelen grizu faciasında 19 kişinin hayatını kaybettiği maden ocağıyla ilgili dava devam ederken, Danıştay, madeni denetleyen bakanlık müfettişlerinin de “tespit ettikleri eksikliklerin giderilmemesine göz yummak” suçundan yargılanmalarına hükmetmişti.

Başlatılan soruşturmayla birlikte, baş iş müfettişi M. K, iş müfettişi yardımcı Ö. B. ve iş müfettiş yardımcısı M.G’nin Mustafakemalpaşa adliyesinde yargılanmalarına başlandı. Görülen davada bir müfettiş hakim karşısına çıkarken, diğer iki müfettiş duruşmya gelmedi. Dava, 17 Temmuz tarihine ertelendi.

Patlama sonrası madende yapılan incelemelerde müfettişlerin tespit ettikleri eksikliklerin giderilmediği 3 ayrı bilirkişi raporlarıyla ortaya çıktı. 19 kişinin hayatına mal olan eksikler, 8 maddeden oluşan bir raporla savcıya sunuldu. Raporda, göçüğün meydana geldiği maden işletmesinin, Mayıs 2009’da (patlamadan 7 ay önce) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından denetimden geçtiği, bazı teknik eksikliklerin tespit edildiği ve eksikliklerin giderilmesi için Kasım ayına kadar süre verildiği, fakat Kasım ayında tekrar denetleme yapılmadığı belirtildi.

Her fırsatta maden ocağı sahibi N. E.'ın ceza alarak hapis yatması yönünde beklentilerini kamuoyuna çeşitli protestolarla duyuran aileler, geçtiğimiz hafta şirket avukatları aracılığı ile teklif edilen tazminatları almayı kabul ederek davadan vazgeçti.
Ailelere verilen tazminat rakamları ise iki taraf arasında alınan gizlilik kararı sebebiyle açıklanmadı.

Madenci ailelerinin davalarını takip eden hukuk bürosuna bağlı avukat,  “Maden ocağı sahibi N. E. 5 yıl ceza alması sebebiyle ailelerin maddi manevi tazminat taleplerini kabul etti. Paralarının ödenmesi ile tazminat davaları düşmüş oluyor, fakat ceza davası kamu davası olduğu için devam ediyor. Dolaylı görüşmelerin ardından, avukatlar kanalıyla anlaşılarak ailelerin banka hesap numaralarına para yatırıldı. Ailelere verilen paraların haricinde de maden ocağı sahibi N. E., çocukların eğitim giderlerine katkı vermeye devam edeceğini söyledi. Biz bir hukuk mücadelesi yaptık. Ailelerin maddi ve manevi talepleri karşılandı. Ailelerin kabul ettiği rakamlar. Ceza anlamında da Türkiye'de ilk dava olması sebebiyle tazminat davalarının çabuk bitmesine yol açtı. Ailelerin davadan vazgeçmiş olması davayı bitirmiyor” şeklinde konuştu.