Enfeksiyon sanıldı, yüzünde dev bir delikle hastaneden ayrıldı!

Üç çocuk babası Daniel Jackson, dokuz yıl önce Göz Sulanması ve tahriş şikayetleriyle doktora gitti.

Doktorlar kendisine enfeksiyon teşhisi koyarak sadece antibiyotik ve göz damlası verdi. Ancak Jackson'ın rahatsızlıkları bir türlü geçmeyince gidip tekrardan test oldu. Test sonuçlarını görünce şoke olan genç adam etmoid sinüsünde (burun kemiklerinin içinde kalan boşluk) büyüyen bir tümör olduğunu öğrendi.

AYNAYA BAKTIĞINDA DİLİNİN İÇERİDEKİ HAREKETKLERİNİ GÖREBİLİYORDU

Jackon'un tedavi için sağ gözünün alınması gerekti. Artık sürekli olarak göz bandı takan Jackson, bir zamanlar aynaya baktığında yüzünde dilinin hareket ettiğini görebileceği kadar büyük bir oyuk olduğunu söyledi.. Cerrahi müdahaleyle yüzü yeniden yapılandırılan Jackson, artık görünüşünden memnun olduğunu söyleyen Jackson, yüzünün fotoğraflarının, yüz şekli bozulmalarına dair hayır kurumlarının kampanyaları için kullanılmasından da memnun olduğunu dile getirdi.

SEMPTOMLARI CİDDİYE ALMAMIŞTI

Göz tahrişi semptomları başladığında 34 yaşında olan Jackson, pratisyen hekiminden randevu almakta gecikti. Ciddi bir tıbbi sorun olduğunu düşünmüyordu çünkü genç, güçlü bir erkekti ve tahriş olmuş gözü için doktora giderek vakit kaybetmek istemiyordu.

Semptomlarını hafifletmek için çeşitli tedavilerden geçtikten sonra, taramalar, göz sulanmasının nedeninin gözünün arkasında büyüyüp göz küresini zorlayan bir tümör olduğunu ortaya çıkardı. Yüzünün içinde büyüyen "koca tümörü" ortaya çıkaran Film kendisine gösterildiğinde "inanmadığını" söyleyen Jackson o anı şu sözlerle anlattı:

TÜMÖRÜN TEK BELİRTİSİ GÖZ SULANMASIYDI

"Masum göz sulanmamın neden durmadığını öğrenmeye gelip, ölüm emri verilmiş bir adam gibi ayrıldım. Kanserim sinüslerimden birinde, yüzün içinde gömülüydü ve kontrolsüzce büyümüştü. Gözümün arkasından meydana gelen büyümenin neden olduğu tek belirti göz sulanmasıydı."

Doktorlar, Jackson'a tek hayatta kalma şansının gözünü ve çevresindeki dokuyu aldırmak olduğunu söyleyince "Ne gerekiyorsa yapmaya hazırım" cevabını verdi.

TEDAVİ SONA ERDİĞİNDE YÜZÜNDE BÜYÜK BİR DELİK VARDI

Ameliyat ve radyoterapi tedavisinin sonunda yüzünde bakmakta zorlandığı, baksa dilini görebildiği bir delik açılmıştı. Jackson tedaviden hemen sonraki halini şu sözlerle anlatıyor:

"Yüz kanserinin ne kadar lanet bir şey olduğunu biliyorsanız, yüzümün şekil bozukluğunu tahmin edebilirsiniz. Yüzümün şekli her anlamda bozulmuştu. Aynaya baktığımda gördüğüm artık benim yüzüm değil, korku filmlerinden bir yüzdü. Radyoterapinin yüzümdeki yumuşak, hassas deri üzerinde yıkıcı bir etkisi oldu. Dikişli alanlar yavaş yavaş tekrar açıldı ve yüzümde kocaman bir delikle kaldım. Bu delik hayal edebileceğiniz hiçbir şeye benzemiyordu, çünkü devasa tümörü alırken sadece gözümü değil tümörün etrafındaki her şeyi de aldılar."

YÜZ FARKLILIĞI OLAN İNSANLAR İÇİN ÇALIŞIYOR

Jackson, rekonstrüktif cerrahi müdahaleyle yüzündeki açık deliği kapattırabilse de yüzünde büyük bir yara iziyle kaldı. Şimdi deneyimini, hayır kurumlarıyla çalışarak yüz farklılığı olan insanlar için farkındalık yaratmak için kullanıyor. Yüzlerinde yara izi olan insanların az temsil gördüğüne dikkat çekmek ve farklı görünen insanlar için kabulü artırmak için çaba gösteriyor.

ETMOİD SİNÜS KANSERİ NEDİR?

Burun ve sinüs kanseri, burun boşluğu, burun, elmacık kemikleri ve alnın içindeki küçük hava dolu boşluklar olan sinüsleri etkiler. Etmoid, burun boşluğunu beyinden ayıran ve tümörlerin yer edinebildiği bir kemiktir. Burun ve sinüs kanserleri, en sık 40 yaş üstü erkekleri etkileyen nadir bir kanser türüdür.

Semptomlar arasında kalıcı burun tıkanıklığı, burun kanaması, koku alma duyusunda azalma ve burun akıntısı bulunur. Kanser daha gelişmişse, semptomları yüzde ağrı veya uyuşukluk, şişmiş boyun bezleri, göz şişmesi veya sürekli göz sulanması veya yüzde bir yumru oluşumunu da içerebilir.

Tedaviler, tümörü çıkarmak için ameliyat, kanserli hücreleri öldürmek için radyoterapi ve tümörün büyümesini küçültmek veya yavaşlatmak için kemoterapiyi içerir.

Nazal ve sinüs kanseri teşhisi konan her 10 kişiden yedisinin tanıdan sonra bir yaşaması, yarısının en az beş yıl ve üzeri yaşaması beklenir.