Güneş çıktı, zulmet dağıldı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Eğirdir ilçesinin Barla beldesinde Barla'yı Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği'nce düzenlenen 9. Birlik ve Beraberlik Günü etkinliğine katıldı.

Bediüzzaman Said Nursi'nin 90 yıl önce Eğirdir'den kayıkla Barla'ya geldiğini ve bir müddet burada kaldığını bildiren Arınç, Bediüzzaman'ın birçok risalesini burada yazdığını, iman ve Kur'an-ı Kerim'in hakikatlerini yaymaya buradan başladığını söyledi.

Dünyada Bediüzzaman'a ait her dile çevrilmiş risaleler bulunduğunu kaydeden Arınç, ''Bu mübarek beldeden bütün ışıkları, bütün nurları Türkiye'ye, dünyaya yaymaya başladılar. Onun söylediği sözler, risaleler, kitaplar haline geldi. Onunla birlikte İslamı en güzel haliyle yaşamak isteyen insanlar bu kardeşliği, bu dostluğu bu risalelerde, hakikatlerde buldular'' dedi.

Bediüzzaman'ın hayatında sürgünler, cezaevleri, zehirlenme, iftira gibi olaylar bulunduğunu ifade eden Arınç, Bediüzzaman hakkında geçen yıllarda ''Hür Adam'' ve animasyon şeklinde filmler yapılarak hayatının bir kısmının insanlara anlatıldığını belirtti.

Aradan 90 yıl geçmesine rağmen hala Bediüzzaman'ın anlatıldığını ve hakikatlerin tüm dünyaya yayılmaya çalışıldığını söyleyen Arınç, ''Dünyanın neresine giderseniz gidin bu eserleri okuyarak, bu ışıklardan, nurlardan iman ve Kur'an hakikatlerini kavramış yüzlerce insanla karşılaşabilirsiniz'' diye konuştu.
Kitaplarda, bilim toplantılarında bu hakikatlerin anlatıldığını ifade eden Arınç, şöyle devam etti:
''Çok şükür eskide yaşadığımız zor günler ortadan kalktı, iftiralar ortadan kalktı, eskiden insanlar ya cehaletleri sebebiyle ya küfr-i inadileri sebebiyle düşmanlık ediyordu. Bile bile yalan söylüyorlardı, iftira ediyorlardı, gericilik, yobazlık irtica adına insanları yanlış yollara sevk ediyorlardı.''

Artık Türkiye'de özgürlük var

Kendisinin de bir dönem Türk Ceza Kanunu'nun 163. maddesinden yargılandığını ve bu maddeyle ilgili 50'den fazla davada avukatlık yaptığını belirten Arınç, şöyle konuştu:
''Ne iftiralar olurdu, ne kadar insanlar kötülenirdi, insanlar ibadetlerini doğru düzgün yapmak isteyen bir sahabe örneğini kendisine örnek edinerek imanın, Kur'an'ın hakikatini yaşamak isteyen insanlara gerici ve yobaz gözüyle bakılır, tespihler, takkeler, Kur'an'lar suç aleti olarak toplanırdı. Çok şükür o günler çoktan geçti. Artık Türkiye'de özgürlük var, hürriyet var, gerçekler apaçık ortaya çıktı. Güneş çıktı, zulmet dağıldı'' dedi.