Hava Durumu

Hangi vitamin hangi durumlarda kullanılmalı?

Yoğun şehir hayatı ve iş temposu içerisinde çoğu insan vitamin-mineral ihtiyacını besinler ve yiyeceklerle karşılayamıyor. İşte bu noktada hazır multivitaminler devreye giriyor.

Haber Giriş Tarihi: 29.06.2015 07:43
Haber Güncellenme Tarihi: 29.06.2015 07:43
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Hangi vitamin hangi durumlarda kullanılmalı?
Peki, vücudun sağlığını sürdürebilmesi için gereken maddeleri sağlayacak olan vitaminleri nasıl kullanmalıyız, hangi multivitamin ve mineral kombinasyonlarını tercih etmeliyiz?

Beslenme Danışmanı  Dr. Yasemin Bradley anlattı:

Yağda çözünen vitaminler önerilen dozlarda kullanılmalı.
A, D, E ve K vitaminleri yüksek dozlarda alındığında, karaciğer gibi yağlı dokularda depo edilip vitamin birikimine yol açabiliyor. 
Vitamin ve mineraller, görevlerini yapabilmek için birbirlerine ihtiyaç duyarlar.
Örneğin C vitamini demir mineralinin emilimini artırır. Magnezyum ve D vitamini kalsiyumun etkisini artırır. Birbirleriyle etkileşim içinde olduklarından hepsinin bir arada formüle edildiği vitamin ve mineral takviyeleri kullanılmalı.
Vitaminler iştah açmaz.
Multivitaminlerin kalori değeri yoktur, kilo yapmazlar. Normal porsiyonunu koruyan kişilerde multivitamin ve mineral kombinasyonları kullanımına bağlı hızlanan metabolizma, kilo vermede de avantaj sağlayabilir.
Kilolu kişilerde de vitamin eksikliği görülür.
Bu nedenle şişman kişilerin de vitamin ve mineral desteği alması gerekebilir.
Kansere, damarsal yapı bozukluklarına ve yaşlanmaya karşı koenzim Q10
Vücut enerjisinin yaklaşık yüzde 95’i Koenzim Q10 tarafından aktif hale getirilir, CO Q10 ayrıca çok güçlü bir antioksidandır. KoenzimQ10’in vücutta çalışabilmesi için vitamin ve minerallere ihtiyaç vardır, bu sebeple multivitamin-mineral takviyesi içerisinde alınması daha doğru.
Sağlıklı yaşlanmak, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon ve kolesterol tedavisi için Koenzim Q10 içeren multivitamin-mineral kombinasyonları kullanılabilir.
Gebeliğin ilk 3 ayında folik asit!
Gebelik ve emzirme dönemlerinde, anne ve bebeğin mikro beslenme eksiklikleri riski yüksektir. B grubu vitaminlerden biri olan folik asit hamilelik döneminin ilk 3 ayında mutlaka hamilelere verilir. Bebekte oluşabilecek gelişim bozuklukları riskinin azaltılabilmesi için, folik asit desteği öneriliyor. Kullanılacak olan multivitamin takviyelerinin içeriği gebelik dönemine özgü günlük vitaminmineral ihtiyaçları göz önüne alınarak formülize edilmeli. Aynı şekilde emzirme döneminde de hem annenin hem de bebeğin artan vitamin-mineral ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla multivitamin ve mineral kombinasyonları kullanılabilir.
Enfeksiyon sırasında ihtiyaç artar
Bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için başta B ve C olmak üzere tüm vitaminlere ve demir, bakır, çinko gibi minerallere ihtiyaç artar.
Bakteriyel enfeksiyonlarda kullanılan bazı antibiyotikler vitamin ve mineral gereksinimini artırır.
Enfeksiyon sırasında fizyolojik stres oluşur ve bu durum vitamin ve mineral gereksinimini katlar.
Sporcular eksikliklerini tamamlamalı
Egzersiz enerji döngüsünü hızlandırır, vitamin ve mineral gereksinimini artırır. Aktif bir hayat sürdüren bireylerde kalsiyum, demir, çinko, magnezyum, B grubu vitamin eksiklikleri tamamlanmalı.
Yoğun stres altındaysanız...
Zihinsel aktivitenin yoğun olduğu dönemlerde de vitamin-mineral gereksinimi artar. Ayrıca, strese karşı vücudun savunma amacıyla ürettiği hormonlar da bağışıklık sistemini baskılar. A, C, E vitaminleri ve çinko ile selenyum minerallerini içeren yiyecekler ‘savaş beşlisi’ olarak nitelendirilir.

Demir eksikliğine bağlı anemi yani kansızlık Türk kadınlarında en sık görülen sorunların başında geliyor. Adet döneminde demir seviyesi azalır. En önemli belirtisi halsizliktir. Menopoz döneminde oluşabilecek kemik kaybını en aza indirmek için erken dönemlerden itibaren kalsiyum alımı yararlıdır. Menopozda doğru beslenme daha fazla önem taşıyor. Kadınlar bu dönemde yeterli süt, peynir, yoğurt tükettiklerinden emin olmalılar.

Hangi vitamin hangi durumda kullanılmalı?

A vitamini: Normal ve gece görme fonksiyonunun sağlanması, bağışıklık sistemi, büyüme için gereklidir.
B1 vitamini: Sağlıklı sinir sistemi için vazgeçilmezdir.
B2 vitamini: Kırmızı kan hücrelerinin oluşumuna katılır. Özellikle cilt ve gözler olmak üzere, vücut dokularının korunmasını sağlar.
B6 vitamini: Kırmızı kan hücrelerinin yapımında ve sinir dokusu oluşumunda kullanılır.
B12 vitamini: Kırmızı kan hücrelerinin üretimini sağlar. DNA ve RNA sentezi için gereklidir.
Biotin: Saç, cilt ve dolaşım sisteminin sağlığı için gereklidir.
Folik asit: DNA, RNA sentezi, yeni hücre oluşumu, aminoasitlerin kullanımı için gereklidir.
C vitamini: İmmun sistem, diş ve kemikler, kan damarları, yara iyileşmesi, demir emilimi için vazgeçilmezdir.
D vitamini: Kalsiyum ve fosforun bağırsak emilimini sağlar ve kemiklerin kalsiyum miktarını ayarlar. Kemik ve diş oluşumu ve sağlığı için gereklidir.
E vitamini: Bağışıklık yanıtlarını artırır. Serbest radikalleri yok eder.
K vitamini: Kan pıhtılaşmasına, kemik proteinlerinin yapımına yardım eder.
Kalsiyum: Sağlıklı kemik, diş ve tırnaklar için gereklidir. Kan pıhtılaşması, kas kasılması, sinir iletimine yardımcı olur.
Demir: Kansızlığa karşı ve fiziksel dayanıklılık için gereklidir.
Magnezyum: Hücrelere kalsiyum akışını düzenler, kalsiyum ile birlikte biyolojik enerji üretiminde rol alır.
Fosfor: Kalsiyum ile birlikte, güçlü diş ve kemiklerin gelişiminde, pH’ın idamesinde rol alır.
Potasyum: Kalp atışlarını düzenler, sıvı dengesini sağlar, kas kasılmasına yardımcı olur, sinir iletiminde rol alır. Kanserin önlenmesi ve tedavisinde yardımcıdır. Fiziksel aktiviteyi artırır.
Antioksidan vitamin ve mineraller: Gelişmekte olan teknoloji, çevre kirliliği, sigara, UV ışınları gibi pek çok etken sürekli olarak çeşitli toksik maddelerle karşı karşıya kalmamıza neden olur. Bu etkiler kendini hücrelere zarar verebilecek serbest radikal oluşumuyla gösterir. A, C ve E vitaminleri ile selenyum ve çinko serbest radikallere karşı etki göstererek dokuların zarar görmesini engeller, hücreleri olası zararlardan korur. Hücre yıkımını da azalttıkları için daha sağlıklı ve yaşlılık etkilerinin en az olduğu bir hayat sürdürme şansını yükseltirler.
Eser elementler: İnsan vücudu enerji metabolizmasında kullanılmak üzere krom, bakır, iyot, demir, mangan, molibden, selenyum ve çinko gibi eser elementlere ihtiyaç duyar.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.