TARSİM'den 25 milyon dekarlık alana sigorta

Tarım sigortalarında 2020 yılı gelişmeleri ve 2021 yılı öngörülerine ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Günal, ülkeler için stratejik öneme sahip olan tarımın, aynı zamanda iklim şartlarından doğrudan etkilenebilen bir faaliyet alanı olduğunu anımsattı.

Günal, küresel iklim değişikliğinin sonucunda dünya genelinde yaşanan doğal afetlerin, ani sıcaklık değişimlerine, dolulara, sellere, hortumlara neden olduğunu ve bunun sonucunda da tarımsal faaliyetlerin olumsuz yönde etkilendiğini belirterek, Türkiye'de de şiddetli yağışlarla, fırtınalarla ve hortumlarla geçmiş yıllara göre daha sık karşılaşıldığını söyledi.

Önceki yıllarda olduğu gibi bu yılın başından itibaren de Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde çeşitli afetlerin meydana geldiğini, can ve mal kayıplarının olduğunu hatırlatan Günal, şunları kaydetti:

"Örneğin, Adana'da, Bursa'da, Rize'de ve Giresun'da şiddetli sel-su baskınları yaşandı. Bunun sonucunda sebze, meyve, hububat ve narenciye üretim alanları zarar gördü. Yine yılın ilk yarısında, Eskişehir, Afyonkarahisar, Kayseri ve Konya illerinde yaşanan don olayı meyve bahçelerine, dolu yağışı ise hububat, sebze, patates ürünlerine zarar verdi. Aksaray, İzmir, Kırklareli, Manisa, Şanlıurfa, Tekirdağ, Tokat'ta dolu yağışına bağlı birçok ürün olumsuz etkilendi. Antalya'nın Finike ve Kumluca ilçelerinde etkili olan dolu ve fırtına nedeniyle ürünler ve seralar zarar gördü. Yine son olarak 10 Aralık'ta, Antalya'da meydana gelen aşırı yağışlar sebebiyle sel ve su baskınları, 14 Aralık'ta ise Mersin'in Anamur ilçesinde etkili olan hortum, Akdeniz, Erdemli ve Silifke ilçelerinde meydana gelen dolu ve fırtınadan ötürü seralar ve içinde yetiştirilen ürünler ile açık alandaki narenciye ürünü zarar gördü."

Günal, yaşanılan bu afetlerde, sahada ve üreticinin yanında olduklarını ve olmaya devam ettiklerini vurgulayarak, "Gıda arzının son derece önem kazandığı günümüzde, işlemleri hızlıca gerçekleştirilen sigortalı üreticilerimiz faaliyetlerine kaldıkları yerden devam edebiliyor. Bu doğrultuda son yıllarda tarım sigortasına olan eğilim arttı ve üreticilerimiz tarım sigortası konusunda daha fazla bilinçlendi. Sonuçta yaşadığımız her deneyim bizlere birçok şey öğretiyor. Üretici ve yetiştiricilerimiz başlarına herhangi bir şey gelmeden, emekleri heba olmadan tarım sigortalarını mutlaka ve zamanında yaptırmalı." diye konuştu.

Bu yıl 2 milyonu aşkın poliçe üretildi

Serpil Günal, 2020 yılının başından itibaren aralık ayının ortasına kadar TARSİM Sistemi kapsamında 9,7 milyona yakın küçükbaş ve büyükbaş hayvan, 25 milyon dekar açık alan sigortalandığını kaydederek, "Sistemin başlangıcı olan 2006 yılından bu yana üretici ve yetiştiricilerimize 6,9 milyar TL'lik hasar ödemesi gerçekleştirdik. Bu yıl ise 1,2 milyar TL'nin üzerinde hasar ödemesi yapılmış olup, ödemeler devam ediyor." dedi.

2020 yılında Bitkisel Ürün Sigortası branşında dolu, don ve fırtına gibi sebeplerden, buğday, üzüm, kayısı gibi ürünler için hasar ihbarı alındığını, ihbar alınan illerde ise Konya, Manisa ve Malatya'nın ilk sıralarda yer aldığını ifade eden Günal, "Bu yıl 2 milyon adedin üzerinde üretilen poliçenin 1,8 milyon adedini Bitkisel Ürün Sigortası branşı oluşturdu. Bitkisel Ürün Sigortası branşında, bitkisel ürün poliçelerini, ağaç-fidan poliçeleri takip etti. En çok buğday, arpa, ayçiçeği, fındık ve üzüm gibi ürünler için poliçe düzenlendi. Tekirdağ, Edirne ve Konya illeri en çok tarım sigortası poliçesi düzenlenen iller oldu." diye konuştu.

Günal, sahadan gelen talep ve beklentileri değerlendirdiklerini ve teminat kapsamını yıllar itibarıyla genişlettiklerini belirterek, bu yıl da yeni teminat ve uygulamalara ilişkin teknik ve aktüeryal açıdan çalışmalar yürüterek, sonuçlandırdıklarını, 2021 yılında kapsama alınacak riskler, ürünler ve bölgeler ile prim desteği oranlarına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı'nın kasım ayı içerisinde yayımlandığını dile getirdi.

"Kayıtlı alanlardaki bitkisel ürünlerin Türkiye genelinde sigortalılık oranı yüzde 20"

Serpil Günal, "TARSİM Sistemi başlangıçtan itibaren büyümesini istikrarlı bir şekilde sürdürüyor. Bu anlamda, üretici ile yetiştiricilerimizin ilgisini, artan memnuniyetini ve Sistemin yaygınlaşmasını son derece olumlu olarak değerlendiriyoruz. 2019 yılı verilerine göre kayıtlı alanlardaki bitkisel ürünlerin Türkiye genelinde sigortalılık oranı yüzde 20." dedi.

Tüm dünya ile birlikte Türkiye'nin de bu yılın başından itibaren koronavirüs salgını ile tanıştığını, etkisinin halen devam ettiğini ifade eden Günal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öngörülemeyen birçok etkiyi içinde barındıran bu durum, iş sürekliliğinin bir parçası olan kriz yönetiminin önemini bir kez daha ortaya koydu. Açıkçası biz bu dönemi kendimiz için bir sınav olarak gördük. Ekibimizle birlikte son derece proaktif ve programlı bir şekilde hareket ettik. Çalışanlarımız, üretici ve yetiştiricilerimiz ile paydaşlarımız için salgının olası etkilerini tespit ederek, hızlı bir şekilde aksiyon almaya gayret ettik. Bu aşamada uygulamalarımızı yeniden gözden geçirdik. Sunduğumuz hizmet alanı çerçevesinde tarımsal üretim faaliyetlerinin aksatılmadan yürütülmesi için paydaşlarımızla iş birliği halinde çalışmalarımızı aralıksız sürdürdük. Salgının iş süreçlerimiz üzerindeki olumsuz etkilerini tespit ederek, sadeleştirmeye yönelik adımları ivedilikle attık."

"Sesli Poliçe Uygulamasını bu dönemde üreticilerimizin kullanımına sunduk"

Günal, bu süreçte teknolojinin bir kez daha önemini ortaya koyduğunu ve bu alandaki kullanımın arttığını anlatarak, son zamanlarda teknolojik altyapılarına yaptıkları yatırımların ve dijitalleşmeye verdikleri önemin meyvelerini bu dönemde aldıklarını söyledi.

Tarım sigortasına ilişkin işlemlerin kolaylaştırılmasına ve hızlandırılmasına yönelik uygulamaları devreye aldıklarını aktaran Günal, "Tüm bu çalışmaları, Tarım ve Orman Bakanlığımızın, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın, Yönetim Kurullarımızın tüm üyelerinin, paydaşlarımızın, ilgili kurum ve kuruluşlar ile çalışanlarımızın tam desteği ile gerçekleştirdik." dedi.

Günal, salgının kendilerini bu dönemde sahada, üretici ve paydaşların yanında olmaktan alıkoyamadığını vurgulayarak, "Bu dönemde, hem çok sayıda yeni projeyi hayata geçirdik hem de 2021 yılına çok sayıda yeni proje ile hazırlandık. Örneğin, Türkiye'de sigorta sektöründe bir ilk olan Sesli Poliçe Uygulamasını bu dönemde üreticilerimizin kullanımına sunduk. Bu anlamda aslında bu dönem bizim için son derece önemli bir fırsat oldu. 2021 yılı umarım, pandemiyi tamamen geride bıraktığımız, millet olarak sağlıkla ve mutlulukla geçireceğimiz bir yıl olur." diye konuştu.