Hava Durumu

Vahapoğlu: En fazla psikolojik desteğe ihtiyacı olan meslekler üniformalı mesleklerdir

MHP Bursa Milletvekili Dr. M. Hidayet Vahapoğlu, Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin 2. bölümü üzerine TBMM Genel Kurulunda konuştu.

Haber Giriş Tarihi: 24.06.2021 19:26
Haber Güncellenme Tarihi: 24.06.2021 19:26
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahakimiyet.com.tr
Vahapoğlu: En fazla psikolojik desteğe ihtiyacı olan meslekler üniformalı mesleklerdir

MHP Bursa Milletvekili Dr. M. Hidayet Vahapoğlu'nun mecliste yaptığı konuşma:

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri

268 Sıra Sayılı Askeri Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında Milliyetçi Hareket Partisi grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Arkasında ABD ve AB üst aklının bulunduğu bugün artık net olarak ortaya çıkan 15 Temmuz darbe girişiminden sonra birçok alanda bazı yeniliklerin yapılması ve kuralların yeniden belirlenmesi ihtiyacının olduğu görülmüştür. Bu kapsamda Anayasa değişikliği yapılarak 2017 yılında halk oyuna sunulmuş ve yapılan değişiklik sonucunda Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve askeri mahkemeler kaldırılmış, barış şartlarında disiplin mahkemelerinin dışında mahkeme kurulamayacağı, askeri mahkemelerin sadece savaş şartlarında asker kişilerin görevleriyle ilgili işledikleri suçlara bakmak üzere kurulabileceği hükme bağlanmıştır.

Bugün görüşmekte olduğumuz Kanun Teklifi de bu değişikliğin devamı mahiyetinde olup; 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun yanında 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 6413 Sayılı TSK Disiplin Kanunu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu ve 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununda değişiklik getirilmektedir.

Yasa teklifi ile;

Halen uygulanmakta olan mevzuatta bulunmayan ancak Askeri Yargıtay içtihatlarıyla şekillenen "Askeri Suç" ve "Sırf Askeri Suç" kavramlarının tanımlamaları yapılmış, asker şahısların yakalanmasına ilişkin yeni yetkilendirme yapılmış, Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma işlemlerine dair yeni ilkeler konulmuş, soruşturma izni vermeye yetkili merciler belirlenmiş, Yüce Divanda yargılanacak asker kişilerle ilgili soruşturma usulleri yeniden şekillendirilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına ilişkin hüküm yeniden belirlenmiş, Askeri kaynaktan müfettiş alımıyla ilgili kurallar ve halen Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Hizmetleri kadrolarında görev yapan personelin adli ve idari mahkemelere atanmalarına dair kurallar getirilmiştir.

Yapılan değişiklikler, içine sokulmuş ve desteklenerek semirtilmiş bir avuç hainin 15 Temmuz darbe girişimine karşı; ettiği yemine sadık, silahını milletine ve seçilmişlere değil içine sızmış olan hainlere karşı kullanmış, demokrasinin ve seçilmiş iktidarın yanında yer almış olan ordumuzun ihtiyacını karşılaması, varsa yarasına merhem olması, disiplin ve hiyerarşik düzenine olumlu katkıda bulunması hatta ve hatta ona ödül mahiyetinde olması en büyük dileğimizdir.

Muhterem Milletvekilleri,

Ülkelerin refah ve güvenliği ancak belirli kurallara bağlı olarak işleyen, dış müdahalelerden fazla etkilenmeyen ve misyon ile vizyonu belli kurumlarla sağlanabilir. Bu kurumların başında askeri yapılanmalar gelir. Askerlik mesleği disiplinlerarası bir alan olması nedeniyle tüm bilimsel ve teknolojik değişikliklerden, yeniliklerden etkilenmek, kendisini sürekli geliştirmek, zamana ve şartlara uyum göstermek zorundadır. Bir özelliği ile fevkalade dinamik olan askeri alan başka boyutta ise oldukça gelenekçi ve statiktir. Gelenekçi ve statik olduğu alan ise hiyerarşi ve disiplinle ilgili olan bölümdür. Hiyerarşi ve disiplinin kurallarının bilinçsizce oynanması hesap edilemeyen sonuçlar doğurur. Şükürler olsun ki bu tür bir tehlike Türk Silahlı Kuvvetleri için söz konusu değildir.

Her meslek grubunun kendine has yazısız kuralları, çevresinden etkilenme, buna uygun tavır ve tepki geliştirme özellikleri vardır. Yine her meslek grubunun mesleğini ifa ederken yaşadığı bir çevre ve bu çevrenin sahip olduğu imkan ve imkansızlıklar söz konusudur. Askerlik mesleği de maalesef zorlukların hakim olduğu, dışarıdan bakıldığında bazen anlam vermekte zorlanılan halbuki meslek içinde anlamlı ve gerekli olan ilişkiler ağı ile donatılıdır.

Askerlik dünyanın tüm ülkelerinde hiyerarşinin en katı şekilde belirlenmiş olduğu ve uygulandığı bir meslektir. Aynı zamanda askerlik bir disiplin mesleğidir. Askeri disiplin, askerlik mesleği içinde bulunan kişilerin tabi olduğu kurallar manzumesidir ve askerlik mesleğine özgüdür. Hemen tüm Devletlerin ordularında üç aşağı beş yukarı benzer belli kuralları görürsünüz. Diğer mesleklerde baskı, mobing vs olarak isimlendirilebilen ilişkiler ağı askerlik mesleğinde bir gerekliliktir.

Askerlik mesleğinde insan nefsine zor gelen uygulamaların önemli kısmı insanın öncelikle kendini ve yakınındakileri koruyabilmesi bir başka ifade ile yaşaması ve yaşatabilmesini temin amacıyla yapılmaktadır. Askerlik mesleği ölme ve öldürme mesleği değil yaşama ve yaşatabilmek için gerekenin yapılması mesleğidir. Yaşatılması gerekenler ise millettir, devlettir, bağımsızlıktır, demokrasidir, hürriyettir, insanın en aziz varlığı olan yaşama hakkıdır. Bunların hayata geçirilebilmesi ise ancak belli bir hiyerarşi içinde ve disiplinli görev anlayışı ile mümkün olabilmektedir. Bu nedenle dünyanın her ülkesinde askerlik mesleğinin hiyerarşisi dikkate alınır ve hiyerarşinin dolayısıyla da disiplinin bozulmamasına azami dikkat edilir. Ona göre yetkilendirme yapılır.

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,

Askerlik mesleğinde görev yapılırken birtakım haklar akla gelmez, vatan, devlet, millet der koşturursun. Bazı hak talebi konusu çoğunlukla emeklilikte akla gelir. Bu nedenle muvazzaflık döneminde hak talep edilmez, hatta hak talep edenler ayıplanır. Çünkü askerin para için çalışmayacağı, askerlik mesleğinin herhangi bir meslek olmadığı, bir hayat felsefesi olduğu söylenir, bunlar telkin edilir. Oysa ki asker de nihayetinde insandır. Hakkının olmasını, hukukunun korunup kollanmasını ister.

Ortalama 25 yıllık fiili meslek hayatında en az 8 farklı yere tayin olan bir asker; yaşayamadığı gençliğinin, babasının peşinde şehir değiştirmek zorunda kaldığı için eğitimi sekteye uğrayan çocuğunun, sürekli ertelenen hastalığı artık tedavi edilemez duruma gelen eşinin, hastalığında yanında hatta ölümünde cenazesinde olamadığı ana ve babasının, doğumunda destek olamadığı karısının, okul veli toplantılarına katılamadığı çocuklarının üzerinde yarattığı psikolojik baskının altında ezilmeye başlar. Bu nedenle görevde iken ve görev sonrası en fazla psikolojik desteğe ihtiyacı olan meslekler üniformalı mesleklerdir. Üniformalı mesleklerin içinde de askerlik ilk sırayı alır. Onların hukukunu koruyacak tek yer ise Milli İradenin tecelligahı olan yüce Meclisimizdir.

Astsubaylarımızın meslek yüksek okulları mezunlarının mesleğe girişlerinde olduğu gibi 9. Derece 2'nci kademeden başlatılmaları ve talep etmekte oldukları tazminatları alabilecekleri düzenlemelerin yapılmasına, muvazzaf ve emekli binbaşıların İç Hizmet Kanununa göre aynı statüde bulundukları diğer üst Subaylara tanınan tazminat haklarının verilmesine, resen emekli edilmiş subay ve astsubayların mağduriyetlerini giderecek düzenlemelerin yapılmasına, uzman çavuşların kadro ve mali hak talepleriyle ilgili hususların bir an önce karşılanmasına, sözleşmeli subay ve astsubayların muvazzaflığa geçirilmelerine ilişkin düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu konularda mensubu olmaktan gurur duyduğum partim MHP'nin vermiş olduğu Kanun tekliflerinin biran önce komisyonlara ve Genel Kurula getirilmesini beklemekteyiz.

Diğer bir konu ise 6495 sayılı Kanunla 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması hakkındaki Kanunun 4'üncü maddesine eklenen: "Ancak bu kapsamdakiler aylık bağlandığı tarihten sonra geçen çalışmaları esas alındığında en az 20 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 5000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla talepleri halinde ayrıca yaşlılık aylığından yararlanırlar" hükmü ile Gazilerimizin 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında sivil bir kurumda görevlendirilmeleri halinde oluşan belirsizlikler oluşmuştur ve bu durumun bir an önce giderilmesi gerekmektedir.

Görüşmekte olduğumuz 268 Sıra Sayılı Askeri Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini desteklediğimizi belirtir, Gazi Meclisimizi ve bizleri izlemekte olan vatandaşlarımızı saygılarımla selamlarım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.