Yarından itibaren sadece hastanelerde satılacak

Türk Eczacıları Birliği açıklamada Sosyal Güvenlik Kurumunun kanser ilaçlarının yalnızcaHastanelerden verilmesini öngören uygulamasının hasta sağlığını tehdit ettiği öne sürüldü. Hastanelerin açtıkları ilaç ihalelerinde, teklif görmeyen ya da fiyatının çok yüksek olması nedeniyle alınamayan ilaçların bulunduğu ifade edildi. Açıklamada, ihale edilse dahi ilacın hastaneye tesliminin, serbest eczanelere oranla çok daha uzun sürdüğü kaydedildi.

Özellikle ithal ilaçların gerek etken madde gerekse sağlık Bakanlığının fiyat politikasına bağlı olarak piyasada bulunamayabildiği iddia edilen açıklamada, “İlaçlar depolarda tevzi olarak bulundurulduğundan ihale yoluyla alımları mümkün olmayacaktır. Böyle bir durumda aynı şehirdeki X hastanesinde ilaç varken Y hastanesinde olmayacak ve hastalar bu durumda hastane hastane gezecek. Bazı hallerde ilaç X ilinde yokken Y ilinde olacak bu sefer de hastalar şehir şehir dolaşacak” görüşü savunuldu.

Kemoterapi ilaçlarının güvenliğinin sağlanmasındaki en önemli sorunun, uygun saklama koşullarına göre stoklanması ve dağıtımı olduğu belirtilen açıklamada, “Oldukça fazla miktarlarda alınması gereken ilaçların, hastane eczanelerinde soğuk zincir şartlarına uygun stoklanması ve dağıtımı için yeterli alan, ekipman ve personelin bulunmadığı” öne sürüldü.

Açıklamada, şu ifadeye yer verildi, “İlaç Takip Sistemi, hastane eczanelerinde, serbest eczanelerdeki gibi çalıştırılmadığından, ilaç geri çekme ve toplama şartlarında hangi ilacın hangi hastaya verildiği, hastane eczaneleri açısından tespit edilememektedir. İlaç Takip Sistemi ile takip yapılmazsa sahte ya da çalıntı ilacın hastane eczanelerine girmesi ve izini kaybettirmesi kaçınılmaz olacaktır.

1 Temmuz’dan itibaren ortaya çıkabilecek, hastalarımızın ilaca güvenli erişimiyle ilgili tüm sorunlarının sorumlusu ve muhatabı kanser ilaçlarını kamu hastanelerinden verme kararı alanlar olacaktır. Bu kararı alanlar, ortaya çıkacak en ufak sorunda vicdanlarına hesap vermeyeceklerse de hukuk önünde hesap vereceklerdir. TEB bu kararı alanlar hakkında suç duyurusunda bulunmaktan çekinmeyecektir.”