İngilizce eğitim seti dolandırıcılığı

Bugünkü yazıma geçmeden önce, öncelikle tüm İslam aleminin mübarek Ramazan Bayramı'nı kutluyor, daha nice bayramlara sağlıkla erişmeyi diliyorum.

Bayramı Müslümanlara cehennem etmeye çalışan katil İsrail'i ise Aksa'ya yaptığı vahşet dolu saldırılardan ötürü kınıyorum.

Bir dinin veya toplumun kutsal saydığı değerlere el uzatmak hiçbir kitapta ve hiçbir ahlak anlayışında yoktur. Buna rağmen özellikle mübarek Ramazan ayında bayram arifesinde onlarca çocuğun ve yetişkinin can vermesine sebep olan İsrail zalim, bu yapılan vahşet ise hiç şüphesiz zulümdür.

Haksızlık ve zulüm karşısında susan, dilsiz şeytandır.

Ülkemizde, genç yaştaki insanları ve özellikle üniversite öğrencilerini aldatarak haksız kazanç sağlamayı hedefleyen yeni tip bir dolandırıcılık yöntemi: Eğitim seti dolandırıcılığı.

Eğitim seti dolandırıcılığı; mağdurların yolda önleri kesilerek tıpkı kendileri gibi üniversite öğrencisi olduğu iddia edilen ve sempatik yüzlerden seçilen kişilerce yabancı dil eğitim seti almaya ikna edildikleri ve böylece mağdur edildikleri dolandırıcılık türüdür.

Bu dolandırıcılık türünde kendisini satıcı olarak tanıtan kişiler ikna ettikleri kişilere form adı altında "iş yeri dışında yapılan satış sözleşmesi" imzalatmakta ve "14 gün ücretsiz kullanım hakkınız var, satın almak için talepte bulunmazsanız 15. gün anlaşma kendiliğinden sona erecek" şeklinde yalan beyanla mağdurun kandırılması sağlanmaktadır.

İşyeri dışında kurulan sözleşmeler, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 47. maddesinde düzenlenmiştir.

Buna göre satıcı veya sağlayıcı ile tüketici arasında; teklifin tüketici ya da satıcı veya sağlayıcı tarafından yapılmasına bakılmaksızın işyeri dışında, tarafların eş zamanlı fiziksel varlığında ya da tarafların eş zamanlı fiziksel varlığında tüketiciyle işyeri dışında görüşülmesinin hemen sonrasında veyahut satıcı veya sağlayıcının iş yerinde ya da herhangi bir uzaktan iletişim aracıyla kurulan veya mal ve hizmetlerin tüketiciye tanıtımı ya da satışı amacıyla satıcı veya sağlayıcı tarafından düzenlenen bir gezi esnasında kurulan sözleşmeler işyeri dışında kurulan sözleşmeler olarak kabul edilmektedir.

Bu sözleşme türünde dolandırıcıların bahsettiği şekilde bir ücretsiz kullanım hakkı söz konusu değildir!

Tıpkı Tüketici Kanunu'nda düzenlenen diğer sözleşmeler gibi bu sözleşmede de tüketicinin sözleşmeyi imzaladığı günden itibaren 14 günlük cayma hakkı bulunmaktadır.

Dolandırıcıların amacı, 14 günlük sözde deneme süresi yalanıyla tüketiciyi oyalamak ve cayma süresini kaçırmasını sağlamaktır.

İşyeri dışında kurulan sözleşmelere ilişkin maddenin 5. fıkrasına göre; satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür.

Bu bilgilendirmenin satıcı tarafından ispatlanabilmesi için sözleşmenin kurulması sırasında yazılı olarak yapılması gerekmektedir. Ne var ki dolandırıcılar bunu da düşünmüşlerdir!

Mağdura imzalatılan sözleşmenin en altına mağdurun el yazısıyla "14 günlük cayma hakkı konusunda bilgi aldım" yazdırılmakta ve imza altına alınmaktadır. İlk bakışta satıcının cayma hakkı konusunda tüketiciyi bilgilendirdiği düşünülebilir. Ancak durum hiç de öyle değildir.

Satıcı, yaptığı bildirimde cayma hakkının kendisine ne şekilde ulaştırılması gerektiğini de ayrıca belirtmelidir. Her ne kadar Kanun cayma hakkı bildiriminin şekli konusunda tüketiciye herhangi bir zorunluluk getirmemişse de mantık çerçevesinde düşünüldüğünde cayma bildirimin yazılı ya da en azından CD veya harici bellek gibi kalıcı veri saklayıcısı içerisinde satıcıya ulaştırılması gerekmektedir.

Aksi halde tüketicinin sözleşmeden caydığını ispatlayabilmesi mümkün değildir.

İşte bu konuda tam olarak bilgilendirilmemiş olan tüketici 14 gün içerisinde caymak istediğinde genellikle satıcıyı telefonla arayarak talebini bu şekilde iletmektedir. Satıcı da tüketicinin talebinin alındığını ve sözleşmenin sona erdiğini söylemektedir.

14. günün dolmasıyla birlikte ise mağdur sözleşmede yazılı bedel tutarında icra takibiyle ve satıcının tehditleriyle karşılaşmaktadır. Kendisi her ne kadar sözleşmeden caydığını söylemekteyse de hukuken ispatı mümkün olmamaktadır.

Yeni tip İngilizce eğitim seti dolandırıcılığı mağduru olan kişilerin yapması gereken ilk şey profesyonel bir hukuk desteği almaktır. Aksi takdirde hiç alınmayan veya eksik alınan bir ürün veya hizmetin bedelini faizi ile birlikte ödemek zorunda kalabilecektir.

Hukuku bilmek ve doğru uygulamak mağduriyetlerin önüne geçecektir. Öncelikle sözleşmeden süresi içinde ve doğru şekilde caymak gerekir. Bu ise cayma hakkına ilişkin bir dilekçe ile mümkündür. Dilekçenin muhataba ulaşması sonrası halen senet asılları iade edilmemişse bu kez tüketici hakem heyetinin yolu tutulacaktır.