İran'da okuyan öğrenci Bursa Hakimiyet'e konuştu: Drama yapacak hiçbir durum yok
İran'da okuyan öğrenci Bursa Hakimiyet'e konuştu: Drama yapacak hiçbir durum yok
İran'ın başkentindeki Tahran Tıp Bilimleri Üniversitesi'nde okuyan Sude Nisa Kantarcı, İsrail'in saldırılarının ardından ülkede kaos yaşandığına dair iddiaları yalanladı. Bazı Türk öğrencilerin kaydını Türkiye'ye aldırabilmek için abartılı açıklamalar yaptığını öne süren Kantarcı, hayatın normal bir şekilde devam ettiğini savundu.
Haber Giriş Tarihi: 19.06.2025 14:00
Haber Güncellenme Tarihi: 19.06.2025 15:16
Muhabir:
İsmail Karaduman
İsrail'in, İran’da nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenleyerek başlattığı savaş sürüyor.
200'ü aşkın sivilin öldürüldüğü İran'da okullar da ikinci bir duyuruya kadar tatil edildi.
Okulların tatil edilmesi nedeniyle Türkiye'ye dönen Tahran Tıp Bilimleri Üniversitesi Diş Cerrahisi öğrencisi Sude Nisa Kantarcı, Bursa Hakimiyet Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu.
İkinci sınıf son dönem öğrencisi olduğunu belirten Kantarcı, "Son zamanlarda İsrail ile İran arasında yaşanan olaylardan dolayı okullarımız tatil oldu. Ülkemize dönmemiz bizim için biraz tatil gibi oldu. Bu olaylara ilk baştan şahitlik ettim. Tüm Türkler kalkmadan benim evimin yakınlarında sesler gelmeye başladı. Ama kesinlikle can havliyle, bir korkuyla gelmedim. Çünkü biliyorum ki İran'ın hava savunma sistemleri çok güçlü. Ayrıca daha sonra arkadaşımın evine gittik. Orada oturduk kahveler içtik, filmler izledik. Öyle bir korku anı, panik anı, sokaklar bombalanıyor gibi bir durum yok." dedi.
"SOKAKTA CANLI YAYIN AÇTIM"
Saldırıların olduğu dönemde sosyal medyadan canlı yayın açtığını söyleyen Kantarcı, "Dışarı çıkıp canlı yayında çay içtim, dondurma yedim. Bahsettiğim zaman savaşın ikinci günü... Bazı iddialar var ama bunların aslı yok. Yurtlar, sokaklar bombalanmış, kimse kolay kolay ülkesine dönemiyor deniyor. Ben savaşın üçüncü günü akşam saat 22.00'de her zaman kullandığım firmadan normal bir fiyata 420 tümene (210) yer ayırttım. Öyle fahiş bir fiyatla kesinlikle karşılaşmadım. Daha sonra rahatça valizimi hazırladım ve yola çıktım. Yolda da kesinlikle trafik veya yoğunluk yoktu." ifadelerini kullandı.
"EVİME RAHATÇA DÖNEBİLDİM"
İnsanların saldırılar sürerken dini bir gün dolayısıyla kutlama yaptığını kaydeden öğrenci, "Biraz kalabalıktı. Zaten etrafta bayraklar asılıydı. Bunu İran kültürünü tanımayanlar, 'İnsanlar panik halinde sokakta. ' diye yorumlayabilir. Daha sonra taksi tuttum. Taksiler de şehir otobüsleri de hala çalışıyordu. Ve hayat akışındaydı. Azadi Meydanı'ndan Azadi Terminali'ne gittim. Ve rahatlıkla geldim. Yani her zaman nasıl öyleydi. Sınır o kadar boştu ki hatta ben biraz içeride gezdim. Ağrı Gürbulak sınırı paylaşılıyor. Orası her zaman kalabalık. Ama Van sınırından her zaman gelin geçin normaldir. Şu anda da normaldir. Emin olun bayramda daha kalabalıktı. Bayram olsa 1-2 saat beklerdim ama öyle bir durumla karşılaşmadım. Rahatça evime, Türkiye'ye geri döndüm. Arkadaşlar drama yapmayın. Drama yapacak hiçbir durum yok." şeklinde konuştu. Bir an önce okuluna dönmek istediğini ifade eden Kantarcı, öğrenci danışmanlığı işiyle uğraştığını ve İran'da kayıtların sürdüğünü de sözlerine ekledi.
"KAYITLARINI TÜRKİYE'YE ALDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR"
İran'daki bazı Türk öğrencilerin, Türkiye’ye kaydını aldırabilmek için basına abartılı açıklamalar yaptığını iddia eden Kantarcı, "Evet İran'da olağanüstü durumlarda buradaki üniversiteden Türkiye’ye transfer olma durumu var. Bazı öğrenciler kullanmaya çalışıyor bunu. Ama YÖK'ün bazı şartları var. Şu an herhangi bir tahliye kararı çıkmadığı için haber kanallarına röportaj vererek YÖK'ü baskı altına almaya çalışıyorlar. CİMER‘e yazmakla ya da YÖK'e ıslak imzalı mektup göndermekle bu işin olabileceğini düşünüyorlar ama kesinlikle böyle bir durum yok. Ben bu öğrenci işleriyle uğraşıyorum ve bunu çok iyi araştırdım. YÖK’ün şartları var Tahran Tıp Bilimleri Üniversitesi ne denk bir üniversitenin olması gerekiyor ki bunlar transfer yapabilsinler. Dil yeterlilik belgeleri olması gerekiyor ki transfer yapabilsinler. Daha Tahran Tıp Bilimleri Fakültesi‘ndeki derslerini geçememiş insanlar burada zaten ilk baştan başlamak zorunda kalacaklar böyle bir durumda." ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İran'da okuyan öğrenci Bursa Hakimiyet'e konuştu: Drama yapacak hiçbir durum yok
İran'ın başkentindeki Tahran Tıp Bilimleri Üniversitesi'nde okuyan Sude Nisa Kantarcı, İsrail'in saldırılarının ardından ülkede kaos yaşandığına dair iddiaları yalanladı. Bazı Türk öğrencilerin kaydını Türkiye'ye aldırabilmek için abartılı açıklamalar yaptığını öne süren Kantarcı, hayatın normal bir şekilde devam ettiğini savundu.
İsrail'in, İran’da nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenleyerek başlattığı savaş sürüyor.
200'ü aşkın sivilin öldürüldüğü İran'da okullar da ikinci bir duyuruya kadar tatil edildi.
Okulların tatil edilmesi nedeniyle Türkiye'ye dönen Tahran Tıp Bilimleri Üniversitesi Diş Cerrahisi öğrencisi Sude Nisa Kantarcı, Bursa Hakimiyet Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu.
"SOKAKLAR BOMBALANIYOR GİBİ BİR DURUM YOK"
İkinci sınıf son dönem öğrencisi olduğunu belirten Kantarcı, "Son zamanlarda İsrail ile İran arasında yaşanan olaylardan dolayı okullarımız tatil oldu. Ülkemize dönmemiz bizim için biraz tatil gibi oldu. Bu olaylara ilk baştan şahitlik ettim. Tüm Türkler kalkmadan benim evimin yakınlarında sesler gelmeye başladı. Ama kesinlikle can havliyle, bir korkuyla gelmedim. Çünkü biliyorum ki İran'ın hava savunma sistemleri çok güçlü. Ayrıca daha sonra arkadaşımın evine gittik. Orada oturduk kahveler içtik, filmler izledik. Öyle bir korku anı, panik anı, sokaklar bombalanıyor gibi bir durum yok." dedi.
"SOKAKTA CANLI YAYIN AÇTIM"
Saldırıların olduğu dönemde sosyal medyadan canlı yayın açtığını söyleyen Kantarcı, "Dışarı çıkıp canlı yayında çay içtim, dondurma yedim. Bahsettiğim zaman savaşın ikinci günü... Bazı iddialar var ama bunların aslı yok. Yurtlar, sokaklar bombalanmış, kimse kolay kolay ülkesine dönemiyor deniyor. Ben savaşın üçüncü günü akşam saat 22.00'de her zaman kullandığım firmadan normal bir fiyata 420 tümene (210) yer ayırttım. Öyle fahiş bir fiyatla kesinlikle karşılaşmadım. Daha sonra rahatça valizimi hazırladım ve yola çıktım. Yolda da kesinlikle trafik veya yoğunluk yoktu." ifadelerini kullandı.
"EVİME RAHATÇA DÖNEBİLDİM"
İnsanların saldırılar sürerken dini bir gün dolayısıyla kutlama yaptığını kaydeden öğrenci, "Biraz kalabalıktı. Zaten etrafta bayraklar asılıydı. Bunu İran kültürünü tanımayanlar, 'İnsanlar panik halinde sokakta. ' diye yorumlayabilir. Daha sonra taksi tuttum. Taksiler de şehir otobüsleri de hala çalışıyordu. Ve hayat akışındaydı. Azadi Meydanı'ndan Azadi Terminali'ne gittim. Ve rahatlıkla geldim. Yani her zaman nasıl öyleydi. Sınır o kadar boştu ki hatta ben biraz içeride gezdim. Ağrı Gürbulak sınırı paylaşılıyor. Orası her zaman kalabalık. Ama Van sınırından her zaman gelin geçin normaldir. Şu anda da normaldir. Emin olun bayramda daha kalabalıktı. Bayram olsa 1-2 saat beklerdim ama öyle bir durumla karşılaşmadım. Rahatça evime, Türkiye'ye geri döndüm. Arkadaşlar drama yapmayın. Drama yapacak hiçbir durum yok." şeklinde konuştu. Bir an önce okuluna dönmek istediğini ifade eden Kantarcı, öğrenci danışmanlığı işiyle uğraştığını ve İran'da kayıtların sürdüğünü de sözlerine ekledi.
"KAYITLARINI TÜRKİYE'YE ALDIRMAYA ÇALIŞIYORLAR"
İran'daki bazı Türk öğrencilerin, Türkiye’ye kaydını aldırabilmek için basına abartılı açıklamalar yaptığını iddia eden Kantarcı, "Evet İran'da olağanüstü durumlarda buradaki üniversiteden Türkiye’ye transfer olma durumu var. Bazı öğrenciler kullanmaya çalışıyor bunu. Ama YÖK'ün bazı şartları var. Şu an herhangi bir tahliye kararı çıkmadığı için haber kanallarına röportaj vererek YÖK'ü baskı altına almaya çalışıyorlar. CİMER‘e yazmakla ya da YÖK'e ıslak imzalı mektup göndermekle bu işin olabileceğini düşünüyorlar ama kesinlikle böyle bir durum yok. Ben bu öğrenci işleriyle uğraşıyorum ve bunu çok iyi araştırdım. YÖK’ün şartları var Tahran Tıp Bilimleri Üniversitesi ne denk bir üniversitenin olması gerekiyor ki bunlar transfer yapabilsinler. Dil yeterlilik belgeleri olması gerekiyor ki transfer yapabilsinler. Daha Tahran Tıp Bilimleri Fakültesi‘ndeki derslerini geçememiş insanlar burada zaten ilk baştan başlamak zorunda kalacaklar böyle bir durumda." ifadelerini kullandı.
Kaynak: İsmail Karaduman
GÜNÜN EN ÇOK OKUNAN HABERLERİ
BAKMADAN GEÇME...
POPÜLER VİDEOLAR